DeÄŸerli misafirler,sevgili arkadaÅŸlarım; 

DerneÄŸimizin 5.nci OlaÄŸan Genel Kuruluna hoÅŸ geldiniz.

Son birkaç yıl içinde polislerimizi ve sivil vatandaÅŸlarımızı hedef alan 17 bombalı saldırı gerçekleÅŸti diye söze baÅŸlayacaktım ki bugün Kayseri'de çarşı iznine çıkan ana kuzusu erlerin bulunduÄŸu otobüse bir bobalı saldırı daha düzenlendi   Bu alçak saldırılar sonucu yüzlerce asker polis ve vatandaşımız hayatını kaybetti. Kahpece yapılan bu saldırıların sonucunda ÅŸehit olan insanlarımızdan birisi de, deÄŸerli arkadaÅŸlarımız  Gülten-Fahrettin Akkaya çiftinin dünya güzeli kızları Elif ‘di. Elif Bilgisayar Mühendisi olacaktı. Olamadı..

Hepimizi derinden üzen bu saldırılarda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına baÅŸsaÄŸlığı, yaralılara da acil ÅŸifalar diliyorum.

Ayrıca yanlış politikalar sonucu OrtadoÄŸu’yu yaÅŸanmaz hale getiren beceriksiz politikacıların hatalarının bedelini canlarıyla ödeyen masum Suriyeli muhaliflere de“Allah yardım etsin” diyorum. Türkiye Cumhuriyeti olarak biz de fazlası ile destek oluyoruz  ama, önce kendi insanımıza yardım etmeliyiz diye düÅŸünüyorum.Çünkü bu ayın baÅŸlarında bir cemaat yurdunda çıkan yangın sonucu hayatını kaybeden yavrularımızdan birinin baba evindeki sefaletin, Suriye’lilerin durumundan daha vahim olduÄŸunu gördük, Yemek yemek için, bırakın masa sandalyeyi, bir yemek tepsisi dahi olmayan bu zavallı insanların, ne yazık ki uyumak için bir somyalarının dahi olmadığına ÅŸahit olduk.

Ülkemizde milyonlarca insan sefil bir hayat sürerken, Suriye’lilere sınavsız Üniversite hakkı ve karşılıksız maaÅŸ verilmesi, bu ülkenin bir insanı olarak içimizi acıtıyor. KeÅŸke ekonomik olarak Avrupa ülkeleri, Amerika, Japonya gibi güçlü olsaydık da, kendi insanımıza insanca  yaÅŸama hakkı suna bilseydik, sonra yabancıları kucak açsaydık!

Yıllar önce merhum Turgut Özal peÅŸmergelere sınır kapısını açtı. Çok sayıda PKK’lı terörist topraklarımıza elini kolunu sallayarak girdi. Aradan yıllar geçti, bu kez Akp hükümeti geçmiÅŸten ders alamadığı için Suriye’lilere kapılarımız açtı.Suriyeli masum vatandaşın yanında Pkk'lı ve Ä°ÅŸid'li militanlar da ellerini kullarını sallayarak ülkemize girdi. Bu iddiamızı doÄŸrularcasına,  Ä°stanbul’daki bombalı saldırıyı Kobani’den gelen bir teröristin gerçekleÅŸtirdiÄŸini baÅŸbakan Yardımcısı Sn.Yalçın AkdoÄŸan itiraf etti.

Son 14 yıl içinde Milli EÄŸitim ve SaÄŸlık’ta yapılan yanlışlar sonucu kaliteli ve saÄŸlıklı bireyler yetiÅŸtiremez olduk. SaÄŸlığı ve EÄŸitimi özelleÅŸtirdik. Parası olanlar çocuklarını iyi üniversitelerden ve özel hastanelerden faydalandırırken,  bazı insanlarımızda her türlü ekonomik sıkıntıya göÄŸüs gererek gıda ve zaruri ihtiyaçlarından kısarak çocuklarını özel okullara gönderirken,  evini geçindirmekte zorlanan insanlarımız çocuklarına  iyi eÄŸitim aldıramadığı için, diplomalı cahillerin sayısı da hızla arttı. 

Zaten istenen de o deÄŸil mi?

DüÅŸünemeyen, muhakeme edemeyen, yanlışlara itiraz etmeyen bireylerin sayısı  arttıkça o toplumu yönetmenin daha kolay olduÄŸunu fark eden siyasetçilerimiz de mevcut durumdan nemalanmaktadır!

Ya uluslar arası ilişkiler?

KomÅŸularla sıfır sorun politikası ile çıktığımız yolda, yanlış politikalar sonucu bırakın komÅŸularımızı, bütün dünya ülkeleri ile ters düÅŸtük. Suriye bile uçağımızı düÅŸürdü.Yunanlılar sessiz sedasız 17 adamızı aldı.

 SaÄŸlıksız politikalar  sonucu güzelim ülkemiz yaÅŸanmaz duruma geldi. Neredeyse sokaÄŸa çıkamaz hale geldik.

Herkes mutsuz, herkes umutsuz...

 Hepimizde gelecek kaygısı var!

Onca olumsuzluÄŸun yaÅŸandığı son günlerde ülkemizin tek sorunu baÅŸkanlıkmış gibi baÅŸkanlıkla yatıp, baÅŸkanlıkla kalkıyoruz.

 Sanki baÅŸkanlık sistemi geldiÄŸinde, ekonomimiz düzelecek, terör bitecek.

 BaÅŸkanlık sistemine geçersek kadın cinayetlerin olmayacak mı?

Cemaat yurtlarında küçücük erkek çocuklarına tecavüz edilmeyecek mi?

Cemaat yurtlarında küçücük yavrularımız yanarak ölmeyecek mi?

Eğitim milli mi olacak ? Daha mı kaliteli olacak.

DeÄŸerli misafirler;

Yönetim sisteminden önce kafalar deÄŸiÅŸecek, kafalar geliÅŸecek. Kadını ikinci sınıf vatandaÅŸ gören zihniyet var oldukça hangi sistemi getirirseniz getirin, birilerine daha fazla imtiyaz saÄŸlamaktan gayrı ülkemize ve vatandaÅŸlarımıza hiçbir faydası olmayacaktır.

Yıllarca büyütülüp besletilen, bürokrasiye sızmasına göz yumulan Fetullah Gülen isimli ilkokul mezunu bir vaiz, beceriksiz siyasetçilerin yüzünden ihtilal yapacak gücü buldu. Dün övgüler dizilen Gülen’e bugün her türlü hakareti eden, Fetö diyen, terörist başı diyen zihniyet, ne yazık ki baÅŸka cemaatlere toz kondurmuyor. GeçmiÅŸten ve yaÅŸananlardan ders alamayan siyasetçiler ülkemizi daha iyiye götürebilir mi?

Allah ülkemize ve milletimize yardım etsin, Allah’tan baÅŸka güvenebileceÄŸimiz tek bir dalımız kalmadı. Milletvekillerinin büyük bir çoÄŸunluÄŸu liderlerine biat etmiÅŸ, TBMM, Genel BaÅŸkanların isteÄŸi doÄŸrultusunda el kaldıran, inisiyatif kullanamayan siyasetçilerin bir araya geldiÄŸi bir çatı olmuÅŸtur.

Değerli arkadaşlarım;

KeÅŸke huzur içinde yaÅŸanan bir ülkemiz olsaydı da,bugün burada sadece derneÄŸimizin geleceÄŸini ve Türk Telekom'un getirildiÄŸi bu günkü durumu konuÅŸsaydık. 

Åžimdi biraz da derneÄŸimizi ve Telekom’u konuÅŸalım.

2006 yılında kurulan derneÄŸimiz bugün 10 yaşında.

Üyelik sorumluluÄŸunu yerine getiren arkadaÅŸlarımızın desteÄŸi ile 10 yılı geride bıraktık.

Geçen 10 yıl içinde özellikle özelleÅŸtirme sonucu maÄŸdur edilen arkadaÅŸlarımızın sesi, nefesi olmaya çalıştık. Ellerinden alınan haklarının kovalayıcısı olduk. Hukuk mücadelesi verdik, raporlar hazırladık, anılarımızı derlediÄŸimiz bir kitap yazdık, TBMM’de grubu bulunan 3 yasal parti yöneticilerini ziyaret ettik, sıkıntılarımızı anlattık.

Hepinizin bildiÄŸi gibi Türk Telekom’un % 55 hissesi 2005 yılının sonlarında, 6,55 milyar $ karşılığında Ojer Telekomünikasyon isimli bir firmaya satıldı. Bu firmanın hisselerinin % 99’u Dubai merkezli Lübnan’lı firma Oger Telecom’a aittir. Oger Telecom’un hisselerinin % 50’si ise Suudi Arabistan’da inÅŸaat yapan Saudi Oger firmasına aittir.

 Dolaylı olarak Türk Telekom’un hisselerine sahip olan Saudi Oger geçtiÄŸimiz aylarda iflas etti.

Son zamanlarda iyi yönetilemeyen T. Telekom,özelleÅŸtirmeden önce 60.000 çalışanla yürüttüÄŸü hizmetlerini , bugün 20.000 çalışanla yürütmeye çalışıyor. Yeterli sayıda eleman olmaması, hizmetlerin aksamasına neden oluyor. Bu nedenlerden dolayı telefon ve internet kullanıcıları, ihtiyaçlarına ve sorunlarına hızlı bir ÅŸekilde çözüm bulamıyor.

Ne yazık ki özelleÅŸtirme sonrası transmisyon, santral ve ÅŸebeke konularında yurt içi ve yurt dışında eÄŸitim almış kalifiye personel , Türk Telekom’dan ayrılarak ilgisiz kurumlara gitmek zorunda bırakıldı. Santral mühendisi veya teknisyeni, Kültür Bakanlığına, Milli EÄŸitim Bakanlığına ve hatta Devlet Tiyatrolarına gönderildi. Büsküvi fabrikalarında yöneticilik yapanlar ise Türk Telekom’da önemli görevlere getirildi.

En üst kademede çalışanlar 50.000 TL ile 150.000 TL arasında maaÅŸ alırken, bugün hala kurumu ayakta tutabilmek için canla baÅŸla çalışan az sayıda  teknik ve idari personel 3-5 Bin TL maaÅŸla çalıştırılmaktadır. Ücret adaletsizliÄŸi çalışan personelin ÅŸevkini kırmaktadır. Åžirketine güvenmeyen ve yarınlarının kaygısını taşıyan personel huzurlu bir ÅŸekilde çalışamadığı için verim alınamamaktadır, Bunun sonucu olarak arıza ve tesis sürelerinin uzaması, müÅŸterileri maÄŸdur etmektedir.

Türk Telekom’un baÅŸarısız yönetimi nedeniyle arıza sürelerinin artmasının farkına varan BTK, Türk Telekom'u Sabit Telefon Hizmet Kalitesi TebliÄŸine uymadığı için uyardı.

BTK internet sitesindeki bu uyarıda; Arıza giderme süresi ölçütüne ait “Tüm geçerli arızaların en hızlı karşılanan % 95’inin giderildiÄŸi süre” verisinin, hedef deÄŸer olan 90 Saat’e eÅŸit veya 90 Saat’ten küçük olması gerekirken; Mayıs ayında 110, Saat ve Haziran ayında 124 Saat olarak gerçekleÅŸmesini gerekçe göstererek uyarıda bulundu

ÖzelleÅŸtirme öncesi 1 Genel Müdür, 4 Genel Müdür Yardımcısı, 18 Daire BaÅŸkanı ve 37 Daire BaÅŸkan Yardımcısı ile yönetilen kurumda bugün bir Genel Müdür var iken, 10 Genel Müdür Yardımcısı ve yine 53 Daire BaÅŸkanı (Direktör) ile 113 Daire BaÅŸkan Yardımcısı görev yapmaktadır. 

Yani personel sayısı üçte bire düÅŸerken, yönetici sayısı 3 katı artmıştır!

ÖzelleÅŸtirmeden önce yılda 2.5 milyar $ kar eden Türk Telekom, ne yazık ki son yıllarda zarar etmeye baÅŸladı, yüksek miktarlarda borçlandı. Yine Türk Telekom’da, özelleÅŸtirme öncesinde çok büyük yatırımlar yapılmaktaydı. ÖzelleÅŸtirme öncesinde yüz milyonlarca $ tutarında santral, transmisyon, telefon ve altyapı  yatırımı yapılırken bu yıl 900 milyon$ civarında kar etmesine karşın, bu karın 860 milyon$’ını temettü olarak dağıttı. Neredeyse hiç yatırım yapılmadı.

Daha dün GSM operatörü için (AVEA) için 9 yılda ödemek üzere 90 Milyon Euro kredi alındı ve garantörü Türk Telekom oldu, 

15 Temmuz’da sahnelenen ve baÅŸarısız olan, ancak ülkemizi büyük sıkıntılara sokan FETÖ kalkışması sonucu yapılan operasyonlarda Türk Telekom ve AVEA’nın üst düzey yöneticilerinden bazılarının Fetö üyesi olduÄŸu gerekçesi ile tutuklandı. Bir kısmının görevine son verildi.

Bu operasyonların sonucunda Türk Telekom’un personel politikasında Gülen Cemaatinin söz sahibi olduÄŸu anlaşıldı. Bu geliÅŸmelerde ÅŸirketin imajını olumsuz yönde etkiledi.

Hepimizin bildiÄŸi gibi yılda 2.5 milyar $ kar eden ve 60 bin insanı istihdam eden, 180 yıllık mazisi olan bu güzide kuruluÅŸ, tabiri caizse yabancılara peÅŸkeÅŸ çekilmiÅŸ, telekomünikasyon sektöründe önemli bir deneyimi olmayan bir Arap firmasına satılmıştır. Çalışan eleman sayısının üçte ikisi ya emekli edilmiÅŸ, ya devletin sırtına yük edilmek üzere ilgisiz kurumlara gönderilmiÅŸ, ya da iÅŸ akdi sona erdirilmiÅŸ, mutsuzlar ordusu yaratılmıştır. Kurumda kalarak çalışmaya devam edenler ise yarınlarından ümitsizdir. 

Türk Telekom’un özelleÅŸtirilmesi, kelimenin tam anlamı ile ihanettir.

Değerli misafirler, sevgili arkadaşlarım;

Umarım başınız fazla ağrıtmadım.

GeçmiÅŸ dönemlerde desteÄŸini esirgemeyen siz deÄŸerli arkadaÅŸlarımın, seçilecek yeni yönetime daha fazla destek vereceÄŸinizi biliyor ve bekliyorum. Yeni dönemde sizlerin katkısı ile daha güçlü olmayı hedefliyoruz. 

DerneÄŸimizi mümkün olduÄŸunca açık tutacağız. Her arkadaşımızın ikinci adresinin burası olmasını istiyoruz. 

Bu düÅŸüncelerle her arkadaşımı, baÅŸta ülkemize, sonra da yitirdiÄŸimiz deÄŸerlerimize sahip çıkmaya çağırıyorum. Bu ülke hepimizin. Çocuklarımız ve gençlerimiz yarın bize hesap sorarlarsa, verecek bir cevabımız olmalıdır.

DerneÄŸimizin 5.nci OlaÄŸan Genel Kurulu üyelerimize ve ülkemize hayırlı olsun.

Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.