Ellerinde büyüdüğümüz, ellerinden doyduğumuz, varlıklarıyla huzur bulduğumuz, olmazsa olmazlarımız, kıymetini yeterince bilemediklerimiz, annelerimiz, eşlerimiz, kızlarımız, kardeşlerimiz, kuzenlerimiz, bayan arkadaşlarımız, adını kadın koyduğumuz bütün sevdiklerimiz…. Hepinizin “Dünya Kadınlar Günü” kutlu olsun.
Kadın olmak….. Zordur kadın olmak. Emeği, zahmeti çoktur. Ne kadar emek verirlerse versinler, çoğu yerde kadının adı yoktur. Sıkıntıları çözen, dertleri yüklenen, hayatın her türlü zorluğunu omzunda taşıyan kadınlarımız mutluluklarımızın aslında başkahramanıdır. En ufak şeylerle mutlu olabilen, mutluluğunu yaşarken, mutlu edeni de unutmayan kıymetli ama daha da önemlisi kıymet bilen yegâne varlıklarımızdır.
Kıymet verilirse kadın kadınlığının, analığının, eş olmanın keyfini sürer. Ama o evlat iken, eş iken, anne iken hatta ölürken bile kadınlığını unutmayan en çileli varlıktır.
Kimi zaman en ağır darbeyi doğurduğu, doyurduğu, büyüttüğü, yürüttüğü evladından, kimi zaman bir koca ömrü feda ettiği, erim, erkeğim, evimin direği dediği kocasından yiyen, yine de yavrum, kocam diye kucağını açan şefkat dolu bağrına basan ve ömrünü birçok parçaya bölüp kendisinden başka herkes için yaşayandır.
Erkeğe verilen en büyük hediye, en kutsal emanettir kıymeti bilinemeyen.
Yaptığı her şeyi görevi sayan, maaşsız, ikramiyesiz, emeklisi olmayan en ağır kadrolu işçidir.
Doğurduğu her bebeğin ilk öğretmeni, eşi için ilk sevgilisi olmasa da ilk Havva'sıdır kadın. Onun için ya Adem olmak gerekir, ya adam gibi adam olmak gerekir. Adem olamayacağımıza göre adam olmak, değerlerini bilmek, başımıza taç etmemiz gerekir. Ama kadın, her 8 Mart’ta bazılarımız tarafından anılan, 9 Mart sabahı unutulandır.
En asil alın terinin en muhteşem sahibi, en yüksek mertebenin tek temsilcisidir adına “Ana” denilen. Hayatın her türlü zorluğuna karşı dimdik duran candan öte candır.
Bizi sadece karnında değil ömür boyu sırtında, yüreğinde taşıyan, yavrum dediğinde yüreğimizi sızlatan, bizi biz yapma yolunda yüreklerindeki sevgi ve şefkati karşılıksız veren fedakar analarımızın….
Adını hayat koyduğumuz binanın her tuğlasını beraber taşıdığımız, bize boy boy evlatlar veren çocuklarımızın anası, gönüllerimizin sultanı kadınlarımızın…
Zorluklarımızı kolaylaştıran, dokundukları çirkinlikleri güzelleştiren, ömrümüzün her ayrı parçasında yer alan kadın dostlarımızın, arkadaşlarımızın ve eli öpülesi bütün Türk analarının bilhassa yüreği yanık, gözü yaşlı, başımızın tacı, hepimizin vicdan ve gönül borcu olan şehit analarının "Dünya Kadınlar Günü" kutlu olsun.
Atanur YILMAZ
|