Toplumda bekar kadınlar için yerleşik bir kanı var: “Sen anne olmadığın için bilemezsin” En çok zoruma giden cümledir. Anne ile çocuk bağı ancak ve ancak hamilelik ve doğumla geçer. Doğrudur. Buna itirazım yok.
Ancak, madalyonun bir de öteki yüzü var.
Kadınlar anneliği daha küçücük bir çocukken annesinden öğrenmeye başlar. Oyuncakları at, silah değil, bebektir. Bütün gün bebeğini sallar, kâh emzirir, kâh mama verir, kâh altını değiştirir. Onunla konuşur, bazen isyan edip bir kenara atsa da büyüyünceye kadar bebeğinden asla vazgeçemez.
Annesinin ona yaptığını, o da bebeğine uygulayarak annesini modeller. Anne olmasa da annelik kavramını beyninin en ücra köşesine yerleştir. O da; annesi gibi büyüyünce evlenip, çocuk doğuracak ve anne olacaktır. O küçücük kızları şekillendiren bebekler çoğunun çeyizinde koca evine kadar da gider.
Bir de evlenmeyi hayal edip evlenemeyenler vardır. Bunlar çoğunun tabiriyle “Sen anne olmadığın için bilemezsin” dedikleri “evde kalmış kız kuruları”dır.
Oysa ki bunlar; bedenlerini ihmal ederek “aseksüel kadınlara” dönüştürülen kızlardır. Dolayısıyla doğuştan var olmayan ancak morfin gibi yavaş yavaş alıştırılan annelik duygusunu ihtiyacı olan herkese dağıtmaya başlarlar: Kardeşlerine, yeğenlerine ve başkalarının çocuklarına… Onlar herkesin “cici” annesidir.
Evde kalmış bu kız kuruları, çoğunlukla kendilerini ailelerine, kardeşlerine adarlar. Her an yardıma koşmaya hazırdırlar. Yeğenlerinin, kardeşlerinin doğum günlerini ihmal etmezler. Parasal desteğe hazır teyzeler ve halalardır. Hatta edindiği malları, mülkleri de gizliden gizliye yeğenlerine bölüştürürler. Bazen de bir ya da iki tanesini evlat bile edinirler.
Görünüşe göre bu “cici anneler” çok sevilirler. Oysa, bunlar asla biyolojik annenin yerini tutmazlar. “Herkes çıktığı deliği tanır” sözü de boşuna değildir.
Kendini ailesine, kardeşlerine ve yeğenlerine adayan bu evde kalmış kız kurularının emekleri çoğu zaman unutulur ya da yok sayılır.
İşte ben bugün çoğu zaman unutulan ve yok sayılan anne olmayan ama yaşamı boyunca annelik duygusuyla malını, mülkünü ve her şeyden önemlisi koşulsuz sevgisini herkese dağıtan kız kurularının “anneler gününü” kutluyorum.
Binnur Çelebi
|