Telekomcular Derneği olarak;  Türkçeyi, Türkçenin doğru ve  yazım kurallarına uygun kullanımını çok önemsiyoruz. Gerek web sitemizi, gerekse facebook grubumuzu izleyenler bu duyarlılığımızı mutlaka fark etmişlerdir…

Bu nedenle, Bilgi ve Teknoloji Kurumu’nun; Sosyal medyada Türkçe'nin doğru kullanımı için "Sosyal medyaya selam olsun'' etiketi ile başlattığı kampanyayı önemsedik. Bu kampanyanın, görsellerini içerik ve amaç yönünden yetersiz görmemize rağmen, Cumhurbaşkanımızın ve Başbakanın “dilin doğru kullanımına” ilişkin açıklamaları üzerine başlatmasını “bir bürokrat yağcılığı” olarak görmeyip, benimsedik ve destekledik…

Ama gördük ki; bu kampanya kısa soluklu bir “günü kotarma” çabası imiş…

Niye mi; Söz konusu kampanyanın görsellerini aradığımızda, BTK’nın resmi web sitesinde bırakınız görseli, bu konuda bir açıklama içeren cümle bulamadık. Konuya ilişkin görselleri gazete haberlerinden temin edebildik…

Bugün Dil Bayramı idi, Türk Dil Bayramı ile "Sosyal medyaya selam olsun'' kampanyası arasında bir ilişki kurarak, kampanya canlı tutulabilirdi… Kampanya kapsamında olmasa bile, BTK ve yöneticileri konuya ilişkin tweetler atarak duyarlılıklarını, Türkçeye verdikleri önemi gösterilebilirdi… Ama yapmadılar.

Kampanya düzenlemek zor bir iştir. Hazırlık ve programla süreçlerine ciddi mesai ayırmak gerekir. Hedef kitlesi, amacı, süresi ve kampanya araçlarının sağlıklı olarak belirlenmesi gerekir. Hepsinden önemlisi; kampanyayı başlatanların, yürütenlerin konuya inanmaları gerekir. İnanmadan, talimatı yerine getirmek veya yaranmak adına bir şeyler yaparsanız kampanyanız başarılı olmaz…

Eğer Türkçenin doğru kullanımına gerçekten önem veriyorsanız, sosyal medyadaki hatalı Türkçe kullanımını gerçekten bir problem olarak görüyorsanız, öncelikle; sosyal medya ve Türkçe üzerine fikir beyan eden STK temsilcilerinin, üniversitelerin Edebiyat, Bilişim, İletişim dallarında görev yapan hocalardan konuya katkı verebileceklerin,  ilgili kamu kurumlarının (TDK,  Milli Eğitim Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı vb) yetkililerinin, yazılım ve oyun firmalarının temsilcilerinin, psikologların, sosyologların hepsinden önemlisi sosyal medya kullanıcılarının ve hiç şüphesiz gençlerin ağırlıkta olacağı kapsamlı bir kurultay sonucunda kampanyanın amacı, süreci ve sonuçlarını tespit edersiniz…

Tam ifade ettiğimiz gibi olmasa da, Haberleşme Genel Müdürlüğünün  “İnternet ve Sosyal Medyada Türkçenin Kullanımının Artırılması” konulu kapsamlı bir toplantı yapmak üzere hazırlıkların başlattığı bir zamanda, BTK’nın alel acele, konunun yalnızca küçük bir bölümünü ele alındığı  "Sosyal medyaya selam olsun'' kampanyasını Ağustos Ayının ortalarında başlatması, “hizmet yarışı “mıdır? Sosyal Medya ve Türkçe konusunda açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanımıza verilen “Biz talimatınıza göre işlem yapıyoruz” mesajı mıdır? Yoksa amiyane tabirle “rol çalma” mıdır? Takdir okuyucularımızın…

Yeri gelmişken bir hakkı teslim edelim;  Ulaştırma Bakanlığı Haberleşme Genel Müdürlüğünce 21.09.2017 tarihinde İstanbul'da gerçekleştirilen "İnternet ve Sosyal Medyada Türkçenin Kullanımının Artırılması" konulu toplantıya, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı bürokratları, Türk Dil Kurumu (TDK) Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kaçalin ile Milli Eğitim Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu temsilcileri, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve işletmecilerden üst düzey yöneticiler katıldı. Toplantıya katılanlardan elde ettiğimiz bilgiler ile toplantının basın yansımaları,  bu toplantının ümit vaat ettiği yönünde oldu.

Bütün bu tespitler; BTK yetkililerinin “Sosyal Medyada Türkçe Kullanımını” bir sorun olarak içselleştirmediklerini,  olaya bir günlük gündem, bir günlük “etiket” olarak baktıklarını, konuyu Haberleşme Genel Müdürlüğü kadar benimsemediklerini göstermektedir.

Biz Türkçeyi çok önemsiyoruz…
Türkçeyi önemsediğimiz için;

Türkçenin, sesli harflerin atıldığı bir işaret diline dönüşmesine karşı çıkıyoruz…
Teknolojik terimlerle gelen ithal kelimelere, mutlaka Türkçe karşılıklar bulunması gerektiğine inanıyoruz. Ancak, bu çalışmaların teknolojinin kullanılmasına başlanmadan gerçekleşmesi gerektiğini düşünüyoruz…
BTK’da mutlaka Türkçe uzmanlarının çalıştırılmasını ve TDK ile işbirliği yapılmasını bir ihtiyaç olarak görüyoruz.

Sektörün en gelişen, gençlerin en fazla itibar ettiği ve dil ile en fazla irtibatı olan “oyun sektörü”nün de mutlaka çalışmalara katılmasının gerekliliğine inanıyoruz…

Bu tür kampanyalardaki en önemli hususun, kampanyayı başlatanların, yürütenlerin konuya, yaptıkları işin gerekliliğine inanmalarının ön şart olduğunu hatırlatıyoruz…

Haberleşme Genel Müdürlüğünün başlattığı STK’lar ve olayın tarafları ile işbirliği çalışmalarına BTK’nın da başlaması gerektiğine, özellikle gençlerin fikirlerine, önerilerine başvurulmadan yapılacak her çalışmanın sonuçsuz kalacağına vurgu yapıyoruz…

Bu vesile ile Türk Dil Bayramınızı kutluyoruz…