Deprecated: mysql_connect(): The mysql extension is deprecated and will be removed in the future: use mysqli or PDO instead in /home/umitseno/telekomculardernegi.org.tr/ayarlar.php on line 7

Deprecated: mysql_escape_string(): This function is deprecated; use mysql_real_escape_string() instead. in /home/umitseno/telekomculardernegi.org.tr/ayarlar.php on line 24

Deprecated: mysql_escape_string(): This function is deprecated; use mysql_real_escape_string() instead. in /home/umitseno/telekomculardernegi.org.tr/haberdetayi.php on line 24

Deprecated: mysql_escape_string(): This function is deprecated; use mysql_real_escape_string() instead. in /home/umitseno/telekomculardernegi.org.tr/haberdetayi.php on line 27
KABRİN NURLA DOLSUN KÜÇÜK PRENSES | Telekomcular Derneği
 
 
KABRİN NURLA DOLSUN KÜÇÜK PRENSES KABRİN NURLA DOLSUN KÜÇÜK PRENSES

Tarih: 2020-03-17

KABRİN NURLA DOLSUN KÜÇÜK PRENSES

 

Demetevler’de  ilkokul öğretmenliği yapan Nuray öğretmenin “Kimse yokmu? Çığlığıyla başladık Helin ile olan yolculuğumuza.   2019 yılının Ramazan ayıydı. İftar sonrası öğretmenimizin eşliğinde ziyarete gittik güzel kızımızı. Düğüm düğüm oldu boğazımız. Çaresizliğin, bedbahtlığın, perişanlığın, acının, ızdırabın bir yüze ne derin çizgiler attığını gördük. Saçları ağırmış, alnı kırışmış, gözleri sönmüş, yaşama sevinci kalmamış baba Mehmet Bey, acı hayat hikayelerini anlatırken, kızı Helin’in başı önünde sadece dinliyordu.

Helin üç yaşından beri akciğer sönmesi hastalığıyla savaşmış henüz onbeşinde bir genç kız. Bilmeyen biri görse sekiz dokuz yaşında sanır. Ağzını ve burnunu kapsayan bir solunum cihazı var. Onsuz nefes alamıyor. Oksijen tüpüne bağlı hortumu evde nereye kadar uzayabiliyorsa Helin’in gezme alanı o kadar. İştahsızlıktan neredeyse hiçbir şey yiyemez olmuş. Akşam yaşayacak kadar çorba, sabah birkaç lokma.  Küçücük kalmış. Yirmi yedi kilo. Bilekleri incecik. Minicik bir beden. Bakışlarında umutla umutsuzluk, hüzünle mutluluk bir aradaydı. Bir ara tebessüm ediyor, sonra derin bir sessizliği bürünüyordu. Bir Mehmet beyi dinliyorduk, bir Helin’i…

Mehmet Bey, kızının tedavisi için yıllarca uğraşmış, ömrünü evlatlarına adamış bir inşaat işçisi. Ailesiyle Gaziantep’te ikamet ediyorlarmış. Karısı Zeynep ev hanımıymış… En büyüğü Helin olmak üzere dört çocuk babası. En küçüğü dört yaşındaymış. Gaziantep Devlet Hastanesi akciğer nakli umuduyla Hacettepe Hastanesine yönlendirmiş. Mehmet almış çocuklarını düşmüş Ankara yoluna ama…. İş yok, güç yok, para yok, destek yok. Ancak birkaç ay ailece kalmışlar ama bakmış Mehmet çıkamıyor işin içinden. Masraf dağ kadar… Üç çocuğuyla eşini göndermiş Antep’e. Helin’in hastalığının acısına bir de anne hasretinin, kardeş hasretinin acısı karışmış. Helin üzgün, Helin perişan… Ama dik durmaya çalışıyor. Nakil olursa yaşarım umuduyla tebessüm ediyor zaman zaman…

Ben bir iki laf edeyim istiyorum, boğazım düğümleniyor. Eşim gergin ortamı yumuşatma telaşında. Öğretmenimiz ve kız kardeşi ara ara sohbete katılıyor. Kızımın gözleri dolu dolu. Hiç konuşmadan sadece yere doğru bakıyor. Yani sözün özü insanı insan olduğuna utandıran, ne kadar az şükrettiğimizi beynimize çivi gibi çakan bir hasta ziyareti.

Ticaret Bakanlığı’nın güzide personelinin katkılarını Mehmet beye teslim ederek ayrıldık Helin’in yanından. Aslında ben o günden sonra hiç ayrılmadım Helin’in ve Mehmet beyin yanından. Hep gönlümün bir köşesinde, dualarımdaydılar.

Hayatına hafif bir renk katmak, yüzünde bir tebessüm görebilmek için kızımla ara ara ziyaretine gittik. Çok sevdiler birbirlerini. Biz Mehmet beyle sohbet ederken onlar da bir köşede fısıldaşırlardı. Kızıma parka bile çıkamadığı ve sürekli hastane ile ev arasında gidip geldikleri için sıkıldığını, tek bir arkadaşının olmadığını söylermiş.

Türk Telekom Genel Müdür Yardımcılığı görevinde bulunan gönül dostumuz Sayın Zafer Tekbudak  ile gerçekleştirdiğimiz ziyaretimizden sonra güzel gelişmeler yaşadık. Yüreği kocaman olan aziz dostumuzun sağ elinin verdiğini sol eli bilmedi belki ama… ben duyacağımı duydum. Hangi cümleyi kursam yaptıklarınız için yetersiz kalacak. Sadece sizinle gurur duyuyorum diyeyim ve susayım en iyisi.

Ama birini dile getirmekten kendimi alamayacağım. Helin’in gözlerinin ışıl ışıl  olduğu, mutluluktan kahkaha attığı gün...  Zafer Beyin muhterem arkadaşı Yücel Bey  ailenin ve bizlerin temin edemeyeceği  taşınabilir solunum cihazı alarak çok güzel bir sürpriz yapmıştı. Helin artık dışarı çıkabilecek, parka gidebilecek, hiç olmazsa birbuçuk saatini o çok özlediği dışarıda geçirebilecekti. Telekomcular Derneğinin düzenlediği bir hafta sonu etkinliğinde bizimle birlikte kısa ama çok mutlu zaman geçirdi.

Birkaç gün sonra yine bir ziyaretimde kulağıma “Ata amca beni Atatürk’e götürürmüsün”? dedi. Saçlarını okşadım “sen iste yeter ki” diyebildim sadece.  Ata’mızı ziyareti çok onurlandırmıştı onu. Eve geldiğimizde hâlâ heyecanla Anıtkabiri anlatıyordu.

Sakın bu kaleme aldıklarım yapılan şeylerin dile getirilmesi gibi algılanmasın. Derdim ne övmek, ne övülmek, ne övünmek…  Şu boşa geçen ömrümüzde tutulacak el bulursanız sadece tutmayın, sarılın demek için yazmak istedim. Ne kadar şanslı olduğunuzu bilin diye yazmak istedim. Sayısız, sınırsız, ölçüsüz bir şekilde şükredin diye yazmak istedim. Hani hep şikayetleniriz ya… en olmaz sebeplerden sinirleniriz, en manasız şeylere üzülürüz ya… hani sanki alıp götürebilecekmişiz gibi dünyevi şeylere dört kolla sarılırız ya… bu kadar parçalanmaya gerek yok, herşey boş demek için yazmak istedim.

Ne acı bir tesadüfki  Helin’imizin 2019’un 15 Mart’ında başlayan Ankara yolculuğu 2020’nin 15 Mart’ında sona erdi.   Hacattepe’nin  koridorları bir anda buz tuttu ve dondurdu iliklerimizi. Hayatımızdan; adına Helin dediğimiz bir melek geçti. Bize bir çok şeyi öğreterek gitti aramızdan. Bir kere bile ağlamadı. Hiç isyan ettiğini duymadım. Küçücük şeylerle mutlu olmanın yolunu öğrendik ondan.

Ayrıca birlikten kuvvetin doğduğunu gördük defalarca.

Sayın Zafer Tekbudak’a, değerli arkadaşı Yücel Bağrıaçık’a, Ticaret Bakanlığı’nın değerli personeline, bizi bu yolda yalnız bırakmayan gönül dostlarımıza teşekkürü borç bilirim. İyi ki varsınız.

Kabrin nurla dolsun küçük prenses. Mekanın Cennet olsun…..

 

Atanur Yılmaz



           

Bu Haber 4726 defa okunmuştur.
MUZAFFER ÜNVER´İN BABASI VEFA
Dr. MEHMET HOZİKLİGİL VEFAT E
MUSTAFA LÜTFİ UZUNER VEFAT ET
ÜLKÜ ALTINOK VEFAT ETTİ.
ERDAL ERDEM´İN KIZI EVLENİYOR
TUNAY AKBULAK VEFAT ETTİ.
BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN.
TÜLİN FİDAN VEFAT ETTİ.
FEVZİYE ÖĞRETMEN VEFAT ETTİ
SÜLEYMAN DEMİREL´İ ANIYORUZ
ARAŞTIRMACI YAZAR FAZLI KÖKSAL
NİHAT BAŞKAYA VEFAT ETTİ.
RAMAZAN BAYRAMI MESAJI.
HALİL YALÇIN BÖBREK NAKLİ OL
NURDAN TAN´IN ANNESİ VEFAT ET
SALİM YALKUT VEFAT ETTİ.
KABRİN NURLA DOLSUN KÜÇÜK PR
KONFERANS İPTALİ
CELAL ÇAM VEFAT ETTİ
MEHMET KOÇ´UN ANNESİ VEFAT ET
BU KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
 
  Copyright © 2006-2011 Telekomcular Dernegi
Web sitesinde yer alan yazi,resim ve materyaller izinsiz kullanilamaz,kopyalanamaz!