Deprecated: mysql_connect(): The mysql extension is deprecated and will be removed in the future: use mysqli or PDO instead in /home/umitseno/telekomculardernegi.org.tr/ayarlar.php on line 7

Deprecated: mysql_escape_string(): This function is deprecated; use mysql_real_escape_string() instead. in /home/umitseno/telekomculardernegi.org.tr/ayarlar.php on line 24

Deprecated: mysql_escape_string(): This function is deprecated; use mysql_real_escape_string() instead. in /home/umitseno/telekomculardernegi.org.tr/haberdetayi.php on line 24

Deprecated: mysql_escape_string(): This function is deprecated; use mysql_real_escape_string() instead. in /home/umitseno/telekomculardernegi.org.tr/haberdetayi.php on line 27
RAPOR 2. BÖLÜM | Telekomcular Derneği
 
 
RAPOR 2. BÖLÜMRAPOR 2. BÖLÜM

Tarih: 2010-01-30

ÖZLÜK SORUNLAR Gerek Türk Telekom’dan ayrılan, gerekse Türk Telekom’da çalışmaya devam eden personelin sorunlarının temelinde, yasalardan kaynaklanan problemler vardır. Özellikle, Memur Sendikalarının ve Telekom Personelinin oluşturdukları derneklerin isteği gibi gösterilerek TBMM’de ilgili komisyonlarında ve TBMM’genel kurulunda diğer tasarı ve tekliflerinden önce görüşülerek alel acele kabul edilen 09.02.2006 gün ve 5457 sayılı yasadaki eksiklikler başta olmak üzere bazı yasalardaki eksiklikler, çelişkiler ve yasaların hatalı uygulaması nedeniyle, başka kurumlara geçen eski Türk Telekom personeli yoğun bir şekilde bir hukuki mücadelenin içine girmişler, Maalesef, acele edip araştırmadan, gerekli delilleri ileri sürmeden davalar açan bazı arkadaşlarımız ile Türk Telekom personelini sömürmek isteyen bazı Tüccar/ Avukatlar yüzünden kazanılacak davalar kaybedilmiş, bazı konularda aleyhimizde içtihatlar oluşmuştur… Ve özlük sorunlarımızın önemli bir bölümünün çözümü için yasal değişiklerden başka çözüm yolu kalmamıştır. Bu sorunları şu şekilde sıralayabiliriz. Ücretlerin Hesaplanması Sorunu Türk Telekom ile ilişkileri kesilip başka kamu kurum ve kuruluşlarına aktarılan personelin yeni kurumlarında alacakları ücretler , 406 sayılı yasanın Ek 29. maddesindeki “sözleşmeli personel statüsünde çalışanlar ve kapsam dışı personel statüsünde çalışanlar hakkında, 4046 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin dördüncü ve beşinci fıkrası hükümlerinin uygulanmasında, Devlet Personel Başkanlığına bildirildikleri tarihteki unvanları esas alınarak Yönetim Kurulunca 15.4.2004 tarihi itibarıyla bu unvana göre belirlenmiş olan ücret ve diğer malî haklarına bu tarihten aynı maddenin ikinci fıkrası uyarınca ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca atandıkları tarihe kadar geçen süre içinde kamu görevlilerine yapılacak artış oran ve/veya miktarları uygulanmak suretiyle bulunacak tutar dikkate alınır.” Hükmü uyarınca hesaplanmaktadır. Bu hesaplama sonucu, sözleşmeli personel statüsünde çalışanlara, Türk Telekom’da çalışırken aldığı ücretin ve aynı unvandaki kapsam dışı personelin çok çok altında bir aylık ücret tespit edilmektedir. Bu durum sözleşmeli personeli mağdur etmektedir. Oysa Sözleşmeli personelin alacakları ücret, doğrudan 4046 sayılı yasanın 22. maddesindeki “atandıkları tarihteki eski kadro ve pozisyonlarına ilişkin olarak almakta oldukları aylık, ek gösterge, ikramiye, her türlü zam ve tazminatları (ek tazminat ve bankacılık tazminatı dahil), makam tazminatı, temsil tazminatı, görev tazminatı, sözleşme ücreti, ücret (fazla mesai ücreti hariç), ek ücret, ek ödeme, teşvik ödemesi, döner sermaye payı ve benzeri adlarla yapılan ödemelerin toplam net tutarı; nakledildiği kurum ve kuruluştaki kadro veya pozisyonlara ilişkin olarak yapılan her türlü ödemelerin ( fazla mesai ücreti, fiilen yapılan ders karşılığı ödenen ek ders ücreti hariç) toplam net tutarından fazla olması halinde, aradaki fark tutarı herhangi bir kesintiye tâbi tutulmaksızın ve fark kapanıncaya kadar ayrıca tazminat olarak ödenir.” Hükmüne göre yapılsaydı sözleşmeli personel de Türk Telekom’da aldığı ücreti almaya devam edecekti. 406 Sayılı yasanın Ek 29. maddesindeki “sözleşmeli personel statüsünde çalışanlar ve” ifadesinin, bir yasa değişikliği ile yasa metninden çıkarılması, sorunu çözecektir. Unvan Denkliği Sorunu Türk Telekom Personelinin önemli bir bölümü nakledildikleri kurumda, eski unvanlarından farklı ve daha alt unvanlarda istihdam edilmektedir. Bu farklı unvanlarda istihdam edilmesinin nedenleri, Bazen yasal zorunluluktan (Araştırmacılar) Bazen , atandıkları kurumda eş değer unvan olmadığı mazeretinden ( Kontrolörler, Teknisyen Yardımcıları) Bazen de, Devlet Personel Başkanlığının yaklaşımından, Kaynaklanmaktadır. Her halükarda eşdeğer unvanlara atanamayan personel mağdur edilmektedir. Araştırmacılar; Türk Telekom’da ve diğer özelleştirilen kurumlarda Müdür Yardımcısı ve daha üst düzeyde yöneticilik yapmış personel, özelleştirme sonrası araştırmacı olarak atanmıştır. Konularında uzmandırlar. Eski kurumlarının bilgi birikimi en yüksek kesimidir. Ama özelleştirmenin en fazla mağdur ettiği kesimidir. Ek göstergeleri, makam tazminatları vb. eski görevlerine göre çok azdır. (Örnek: Nakil öncesi müdür ünvanlı bir personelin özel hizmet tazminatı %140 ? iken başka kuruma geçtikten sonra araştırmacı ünvanında %60’a ? düşmektedir. Yani en az 15 senelik hizmetten sonra çeşitli unvan kademeleri geçilerek alınan müdür kadrosunun özel hizmet tazminatı birden işe yeni başlamış üniversite mezunu bir memurun (GİH) özel hizmet tazminatına düşmektedir.) Fark tazminatı en yüksek olan, bir başka ifadeyle en uzun süre maaşları dondurulmuş olan kesimdir. Görev ve yetkileri net olarak belirlenmemiştir. Görevleri ile ilgili tek düzenleme 08.10.2003 tarih ve 25253 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Devlet Personel Dairesi Başkanlığı Tebliğidir. Uygulamada kurumdan kuruma farklılıklar olmakla birlikte hiçbirisinin bilgi birikiminden ve uzmanlığından yararlanılmamaktadır. Hatta bazı kurumlarda, Müdürlere bağlanan/bağlanmaya çalışılan, sıradan memur görevleri (yemek fişi satmak, arşiv memurluğu vb) yaptırılan/yaptırılmak istenen arkadaşlarımız olmuştur. Araştırmacıların bu mağduriyetlerinin giderilmesi için, araştırmacıların, görev yetki ve sorumluluklarının net olarak belirlendiği bir yönetmelik hazırlanması, Araştırmacıların ek gösterge/makam tazminatı vb. ödemelerinin müktesebatlarına göre yeniden belirleyen bir düzenleme yapılması ve bilgi birikimlerinden, uzmanlık alanlarında istihdamlarının sağlanması, maaş hesaplanmasındaki adaletsizliğin sona erdirilmesi gerekli görülmektedir. Teknisyen Yardımcıları; Özelleşmede unvan ve sınıf olarak en fazla mağdur olmuş kesimdir. Türk Telekom’da fiilen teknik eleman olarak çalışan, ancak kadroları GİH sınıfında bulunan teknisyen yardımcıları Devlet Personel Başkanlığı tarafından, atandıkları kurumlarda eşdeğer unvan olmadığı gerekçesiyle Yardımcı Hizmetler sınıfına atanmışlardır. Bu arkadaşlarımızın önemli bir bölümü de Meslek Lisesi ve MYO mezunu. Bir kısmı kurum içinde yapılan sınavla, Memurluğu bırakıp Teknisyen Yardımcısı oldular. Özelleştirmenin en fazla mağdur ettiği grupların başında geliyorlar. Bunlara yapılan haksızlık, Devlet Personel Başkanlığınca giderilebilir. Bu arkadaşlarımızın teknisyen veya memur olarak atanmaları sağlanabilir. Müfettişler: Özelleştirilen kurumlarda, Teftiş Kurulu Başkanı, Başmüfettiş ve Müfettiş olarak çalışanların tamamı, naklen gittikleri kurumlara Müfettiş olarak atanmışlardır. 4046 Sayılı yasada “ (1) sayılı cetvelde yer alan, mesleğe özel yarışma sınavı ile giren ve belirli süreli meslek içi eğitimden sonra özel bir yeterlik sınavı sonucunda göreve alınanların atama teklifleri, söz konusu görev unvanına uygun kadrolara yapılır.” Hükmü doğrultusunda başmüfettişler başmüfettiş olarak atanabilecekken devlet personel başkanlığınca ısrarla müfettiş olarak atanmışlardır. Bu uygulama, bir kariyer meslek olan Müfettişliğin tüm mesleki değerlerini yok etmiş, 20-25 sene hizmeti olan müfettişleri, müfettişlik hizmeti 10 yıl olan (atamayla Müfettiş yapılan kurumlarda 1 günlük müfettişlik geçmişi bulunan) başmüfettişlerin astı haline getirmiştir. Özelleştirme için tahsis edilen Müfettiş kadrolarının Başmüfettiş kadrosuna tedvir edilmesi ile bu sorun aşılabilir. Ücretlerin Dondurulması Sorunu 4046 Sayılı Kanunun 22. maddesindeki; “Devlet Personel Başkanlığına bildirildikleri tarihteki kadro ve pozisyonlarına ilişkin olarak bildirim tarihi itibarıyla almakta oldukları sözleşme ücreti, ücret (fazla mesai ücreti hariç), ikramiye, bankacılık tazminatı, ek ücret, ek ödeme, teşvik ödemesi ve benzeri adlarla yapılan ödemelerin toplam net tutarının (bu tutar sabit bir değer olarak esas alınır); nakledildiği kurum veya kuruluştaki kadro veya pozisyonlara ilişkin olarak yapılan aylık, ek gösterge, ikramiye, her türlü zam ve tazminatları (ek tazminat ve bankacılık tazminatı dahil), makam tazminatı, temsil tazminatı, görev tazminatı, sözleşme ücreti, ücret, ek ücret, ek ödeme, teşvik ödemesi, döner sermaye payı ve benzeri adlarla yapılan her türlü ödemelerin (fazla mesai ücreti, fiilen yapılan ders karşılığı ödenen ek ders ücreti hariç) toplam net tutarından fazla olması halinde, aradaki fark tutarı, herhangi bir vergi ve kesintiye tâbi tutulmaksızın fark kapanıncaya kadar ayrıca tazminat olarak ödenir.” Hükmüyle, özelleştirilen kurumlardan, başka kurumlara nakledilen personelin maaşları dondurulmuştur. Bu düzenleme, ilk bakışta bir ücret gerilemesi olmaması ve naklen gittikleri kurumlarda ücret dengesizliğinin de zaman içerisinde giderilmesi gibi bir amaçla yapılmış olsa da; zaman içerisinde ücretlerin reel olarak azalmasına, satın alma gücünün ve hayat standartlarının gerilemesine yol açmıştır. Söz konusu yasa hükmü yeniden gözden geçirilerek, Türk Telekom eski personelinin hayat standardındaki gerileme ve maaşlarındaki reel azalma sona erdirilmelidir. Denge Tazminatı ve Enflasyon Farkı 04.07.2006 gün 26218 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Değişik Adlar Altında İlave Ödemesi Bulunmayan Sözleşmeli Personele Ek Ödeme Yapılmasına Dair Karar” (Denge Tazminatı) 29.09.2006 tarihli 26304 sayılı Resmi Gazete de yayınlanan 2006/10971 sayılı Bakanlar Kurulu kararına göre ödenen %2,32 Enflasyon farkı gibi 2006’dan bu yana kamu personeline yapılan ek ödemelerden Türk Telekom’dan başka kurumlara aktarılan personelin büyük bölümü, Maliye Bakanlığı’nın hatalı yorumları nedeniyle yararlandırılmamıştır. Arkadaşlarımız bu konuda açtıkları davaların büyük bölümünü kazanmaktadır. İdare ile personel arasında gereksiz hukuki sürtüşmelere yol açan konunun Maliye bakanlığınca bir genelge ile çözüleceği, Denge Tazminatı’ndan Sözleşmeli statüdeki arkadaşlarımızın, 2,32 Enflasyon farkından da Hem sözleşmeli personelin hem de kapsam dışı personelin yararlanabileceği düşünülmektedir. Böylece yargı mercilerinin fuzuli olarak meşgul edilmesi önlenmelidir. Nakil Ücreti Belirlenirken Nöbet ve Fazla Mesainin Ücrete Hatalı Yansıtılması 406 Sayılı Yasanın Ek 29. maddesinde, “Devlet Personel Başkanlığına bildirildikleri tarihteki unvanları esas alınarak Yönetim Kurulunca 15.4.2004 tarihi itibarıyla bu unvana göre belirlenmiş olan ücret ve diğer malî haklarına” göre nakil ücretlerinin belirleneceği hükme bağlandığından, Türk Telekom tarafından Nöbetli ve Fazla Mesaiyi gerektirir hizmetlerde görev yapan personelin nakli sırasında , personelin Nisan 2004 ayında aldığı ücret baz alındığından, bu ayda izinli, raporlu olan veya geçici olarak nöbetli hizmetlerde çalıştırılmayan personelin ücretleri hesaplanırken, aylıklarına nöbet ve fazla çalışma ücreti ilave edilmemeleri nedeniyle nöbetli hizmetlerde çalışan (Özellikle santral, transmisyon teknisyenleri ile güvenlik görevlileri) bir kısım personelin ücretleri noksan hesaplanmıştır. Türk Telekom’un aşırı kuralcı davranışından kaynaklanan, personeli hukuk mücadelesi vermeye yönelten bu hatanın düzeltilmesi için, Türk Telekom’un, fazla çalışma ve nöbet ücretlerinin bildirime esas tarihten önceki bir yıllık dönem dikkate alınarak yeniden belirlenmesi sağlanmalıdır. Kapsam İçi Personelin Sorunları Türk Telekom personelinin naklen geçiş hakkını düzenleyen yasa hükümlerine göre (406 Ek:29, 4046 Ek 22) , maalesef kapsam içi personelin naklen geçiş hakkı bulunmamaktadır. Oysa PTT/Türk Telekom’da Emekli Sandığına tabii memur olarak göreve başlayan bir kısım kapsam içi personelin, işe başlayış, görev yetki sorumluluk açısından kapsam dışı personelden herhangi bir farkları bulunmamasına, büyük çoğunluğunun kapsam içi olmayı kendilerinin seçmemesine rağmen, kapsam içi statüye alınmışlardır. Örneğin A il müdürlüğünde santral teknisyenleri kapsam içi statüye alınırken, B il müdürlüğü santral teknisyenlerinin kapsam dışı statüde olacağına karar vermiştir. Bu arkadaşlarımıza ilgili yasal düzenlemeler yapılırken kamuya geçme hakkı verilmemiştir. Türk Telekom yönetiminin “Türk Telekom Kültüründen” gelen personelden haz etmediğini ve onlardan kurtulmak istediğini biliyoruz. Bu arkadaşlarımızın büyük bölümü de Türk Telekom’dan çalışmaktan memnun değildir. Emekli Sandığına tabii kapsam içi personelden başka kamu kuruluşlarına nakil olmak isteyenler için 5457 sayılı yasaya benzer bir yasal düzenleme yapılabileceğini düşünüyoruz. Sözleşmesi Feshedilen 1. Tiplerin Başka Kamu Kurumlarına Nakil Hakkı 406 sayılı yasanın hiçbir maddesinde 1. veya 2. tip personel diye bir tanımlama bulunmamaktadır. Bu tanımlama Türk Telekom özelleştikten sonra Türk Telekom Genel Müdürlüğünce personeli Türk Telekom’da kalmaya ikna etmek için oluşturulmuş bir sınıflamadır. Bu uygulamanın yasal bir dayanağı yoktur. Türk Telekom personelinin Devlet Personel Başkanlığına nasıl bildirileceğini açıklayan 5398 Sayılı Yasayla Değişik 406 Sayılı Kanunun 29. Maddesinde; “….Türk Telekomun tabi bulunduğu mevzuata ve bu fıkraya istinaden akdedilen sözleşmeye göre çalışmaya devam edenlerden hisse devir tarihinden itibaren en geç beş yıl içinde iş sözleşmesi herhangi bir nedenle sona erenler, bu madde hükümlerine göre işlem yapılmak üzere iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren otuz gün içinde sözleşmenin sona erdiği yılın 15 Ocak tarihindeki üçüncü fıkraya göre hesaplanan ücretleriyle Devlet Personel Başkanlığına bildirilir…..” hükmü yeralmaktadır. Bu maddede 1. tip 2.tip ayırımı yoktur. Dolayısıyla 1. tip sözleşme imzalayanların istekleri halinde kamuya geçmelerinin önünde bir engel yoktur. Anayasa Mahkemesinin 21.Şubat 2008 Tarihli Resmi Gazetede Yayınlanan 2006/52 Esas, 2007/27 Karar Sayılı 15.3.2007 tarihli kararında da; “Dava konusu kural ile nakle tabi personele tanınan karar verme süresi, önceki yasal düzenlemelerde öngörülen tüm güvenceler saklı kalmak kaydıyla beş yıla yayılmaktadır. Beş yıl içinde hiçbir sınırlama koşulu getirilmeksizin, herhangi bir nedenle iş sözleşmesi sona eren kişilerin aynı koşullar altında kamuya geçmelerine imkân verilmektedir.” Yolundaki görüşü ile, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın TBMM’nin 22.dönem 4. yasama yılı 61. birleşiminde 09.02.2006 günü yaptığı konuşmadaki, “Ancak, yıllarca Telekomda hizmet görmüş, Telekomda tecrübe kazanmış nakle tabi yaklaşık 23 500 civarındaki personel ki, bunlar 233 ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye göre çalışan, özlük hakları buna göre düzenlenmiş; ancak, Emekli Sandığıyla emeklilik bakımından ilişkilendirilmiş personeldir. Dolayısıyla bu personelin, getirilecek bu teşvik tedbirleriyle Türk Telekomda kalarak bilgisini, birikimini, çalışmasını burada kullanması, kamuya geçmemesini özendiren bir düzenlemedir. Bunu, bu 1 maddeyle, geçiş süresini altı aydan beş yıla çıkarıyoruz. Beş yıl daha düşünme, karar verme hakkı tanıyoruz personele. İster bugün geçebilir ister beş yıl sonra geçebilir ister beş yıl sonra da geçmez, devam eder.” Şeklindeki ifadeleri, De bu görüşü teyit etmektedir. Bu konuda 1.tip personelin sözleşmelerindeki “nakil hakkından vazgeçtiği” yolundaki hüküm bağlayıcı gibi gözükmekte ise de, Kamudan ücretsiz izinli sayılan bir personelin kamuya geçip geçemiyeceğini bir özel sektör firması dayatamaz. Emekli sandığı ile ilişkisi süren Türk Telekom çalışanının kamuda çalışıp çalışmayacağını tespit edecek merci şüphesiz Türk Telekom değildir. Eğer 1. tipi imzalayan kişi bu taahhütnameyi, özelleştirme idaresine veya hazineye tevdi etseydi ancak o zaman bu taahhüdün bir geçerliliği olabilirdi. Nitekim 1. tip sözleşme imzalayan arkadaşlardan, sözleşmelerinin feshlerini müteakip başka kamu kurumlarına aktarılmak için dava açan arkadaşların önemli bölümü açtıkları davaları kazanmış, DPB da atamalarını yapmıştır. Ama nedense ilgili bakanlıklar mahkeme kararına rağmen arkadaşlarımızı başlatmamıştır. Bundan böyle; DPB başka kuruma nakil olmak isteği ile kendisine başvuran 1. Tip Sözleşme imzalamış personelin atamalarını yaparsa, yargının da gereksiz davalarla zamanı alınmamış olur. Özlük Haklar Bölümünün; Kıdem Tazminatı ve Özel Sektörün Verdiği Tezkiye veya Ceza Kamuda geçerli mi? Bölümü Pazartesi yayınlanacaktır
Bu Haber 13718 defa okunmuştur.
MAHKEME KAPILARINDA ADALET ARAMA
ARAŞTIRMACILAR VE SORUNLARI RAP
NASIL BİR ANAYASA
RAPOR: BİR TALANIN HİKAYESİ
RAPOR 4. BÖLÜM
RAPOR 3. BÖLÜM
RAPOR 2. BÖLÜM
RAPOR 1. BÖLÜM
BU KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
 
  Copyright © 2006-2011 Telekomcular Dernegi
Web sitesinde yer alan yazi,resim ve materyaller izinsiz kullanilamaz,kopyalanamaz!