Kocaeli'nde yayınlanan KOCAELİ Gazetesinde "SEKA'YI NASIL BATIRDIK ŞİMDİ NE HALDEYİZ" BaÅŸlıklı bir yazı yayımlandı. M.Tanzer ÜNAL imzalı, bir çarpık özelleÅŸtirme hikayesinin anlatıldığı yazıyı bilginize sunuyoruz.
SEKA'YI NASIL BATIRDIK ŞİMDİ NE HALDEYİZ
M.Tanzer Ünal
Kâğıt, son günlerde bizim sektörün en güncel konusu.
Nasıl olmasın, gazeteyi bastığımız kâğıdın yüzde 100’ü, ticari matbaa iÅŸlerinde kullandığımız kâğıtların ise yüzde 80-85’i ithal.
Dolar veya Euro ile satın alıyoruz.
Döviz her gün yükseliyor, bir darbe buradan…
Dünyada kâğıt dolar bazında zamlandı, al bir darbe daha!
Hesap yapabilirsen, yap!
Yerel gazeteler de ulusal gazeteler de hepimiz zor günler geçiriyoruz.
Tabii sadece kâğıt deÄŸil, matbaada kullanılan kalıbı, boyası hepsi dövizle.
Yıllardır yapılan hatalar, Türkiye’de basım sektörünü tamamen dışa bağımlı hale getirdi.
SEKA’yı batırdık…
Elimizdeki kâğıt fabrikalarını kapattık…
Åžimdi gazete ve kitap basmak için Dolar’la dışarıdan kâğıt alıyoruz.
Ne oldu da SEKA’nın kapısına kilit vurduk?
Anlatayım…
*1980’li yıllara kadar, Türkiye, kâğıt ve kâğıt ürünlerinde kendi kendine yeten bir ülkeydi.
*Özal döneminde Türkiye de “globalleÅŸme-küreselleÅŸme” kapsamına alındı, ülkemize ucuz ithal kâğıt girmeye baÅŸladı.
*Bu durum, baÅŸta sektörün en büyük oyuncusu olan SEKA’yı ve diÄŸer ÅŸirketleri olumsuz etkiledi.
*Sektörün oyuncuları, kâr edemez, teknolojilerini yenileyemez duruma düÅŸtü.
*Derken, Türkiye ekonomisinin dönüÅŸüm sürecinde, dış güçlerin de empozesi ile SEKA özelleÅŸtirme, yani “yok edilme” sürecine sokuldu.
*SEKA, “üretim ÅŸartı koÅŸulmaksızın” özelleÅŸtirildi. Satın alanlar da, aldıkları tesisin kapısına kilit vurdu.
*Türkiye, SEKA’nın özelleÅŸtirilmesiyle, kâğıt ve kâğıt ürünlerinde dışa bağımlı hale geldi.
*Özellikle gazete kâğıdında… Ülkemizde 13 yıldır gazete kâğıdı üretilmiyor. Türkiye’deki tüm ulusal ve yerel gazeteler, kullandıkları gazete kâğıdını yurt dışından satın alıyorlar. ÖrneÄŸin gazetemiz, son kâğıt ithalatını Kanada’dan yaptı. ÖzelleÅŸtirilip kapatılmadan önce, gazete kâğıdını SEKA’nın Balıkesir ve Aksu tesislerinden satın alıyorduk.
*Türkiye, her yıl farklı ülkelerden ortalama 500 bin ton civarında gazete kâğıdı satın alıyor.
SEKA’yı kapattık, dalga geçer gibi bir de müzesini kurduk
Biliyorsunuz, İzmit’teki SEKA’yı kapattık, büyük kısmını park olarak düzenledik, bir bölümünde de “SEKA Kâğıt Müzesi” kurduk.
Müzenin açıldığı günlerdeki duygularımı sizlerle tekrar paylaÅŸayım.
Müze bende nasıl bir duygu uyandırdı?
Åžöyle bir duygu…
Müze konusunu tek başına düÅŸündüÄŸünüzde, muhteÅŸem bir olay!
Konusu ne olursa olsun, müze açılmasına karşı çıkmak mümkün deÄŸil.
Ben gidip görmedim, ama görenler söylüyorlar, “mükemmel” olmuÅŸ.
BüyükÅŸehir Belediyesi’ni kutluyorum.
Ancaaaak…
Madalyonun öbür yüzünü de yazmak durumundayım.
Yani duygularımı…
SEKA Kâğıt Müzesi’ni kurmak, bana, SEKA’yı kapatıp Türk kâğıt sektörünü geberttikten sonra arkasından “Fatiha okumak” gibi geliyor.
Aynen böyle bir duygu içindeyim…
SEKA’nın kapatılmasından bu yana 13 yıl geçti.
13 yıldır Türkiye, dünya kâğıt tekellerinin güdümünde.
1980’lerde kâğıt üretimimiz ihtiyacımızı karşılıyordu, bugün dışarıya bağımlıyız.
Müze açmak güzel de…
KeÅŸke SEKA devam etseydi de…
KeÅŸke Türkiye, 1980’lerdeki gibi ihtiyacı olan kâğıdı kendi üretebilseydi de…
Biz bütün bu güzelliklerin yanında “SEKA Kâğıt Müzesi”ni hizmete açsaydık.
Kâğıt sektörümüzü ölümsüzleÅŸtirseydik.
Bu müze, o zaman daha büyük anlam kazanırdı.
Bugün o müze bizde sadece “hüzün” uyandırıyor.
“Bir zamanlar benim ülkemde de gazete kâğıdı üretiliyordu” diye hayıflanıyoruz.
|