Mustafa KARAATMACA*

Günümüzde insanlar, arabalarının markasıyla veya motor gücüyle, evlerinin metrekaresinin yüksekliÄŸiyle, giydikleri elbiselerin veya taktıkları gözlüklerin markası ile övünmektedir.

Dünyada yaklaşık 2 milyar insan günde bir dolar bile kazanamayıp, yoksulluk içinde yaÅŸarken; arabanının markası veya motor gücüyle, evin metrekaresinin yüksekliÄŸiyle, giyilen elbiselerin veya takılan gözlüklerin markasıyla övünmek!

İnsanlık bu mu?

Elbette, insanlık bu değil.

Tüketim toplumunun etkisiyle, tüm insancıl deÄŸerlerden uzaklaÅŸmış zavallı insanlar.

Tüketim toplumunun tutsağı zavallı insanlar kapitalist ekonominin ÅŸirketlerini finanse etmek için birbirleriyle kıran kırana rekabet ediyorlar.

Tüketim toplumunda; bir ürünün fiyatı düÅŸtü veya bir ürünün fiyatında indirim yapıldı diye alım yapan çok sayıda insan var. Gerçekten ihtiyaç olmadığı halde, bir ürünün fiyatı düÅŸtü veya bir ürünün fiyatında indirim yapıldı diye alım yapılması ne kadar rasyonel? Bireyin tüketim davranışını ihtiyaçlar yönlendirmesi gerekirken, tüketim toplumunda ürün fiyatlarındaki düÅŸüÅŸler veya ürün fiyatlarındaki indirimler bireylerin tüketim davranışına etki etmekte ve yönlendirmektedir.

Daha ilginci tüketim toplumunda lüks ürünlerin fiyatlarının düÅŸmesi ise talebi olumsuz yönde etilemektedir.Çünkü, lüks ürün tüketmekle övünen veya lüks ürün tüketmekle kendini özel hisseden zavallı insanlar lüks ürünün fiyatının düÅŸmesini kendi deÄŸerlerinde bir kayıp gibi algılarlar.

Sevgili dostlar, bu kısa makalede tüketim toplumunun tüm özelliklerini ortaya koymak, konuyu tüm yönleri ile tartışmak ve deÄŸerlendirmek pek mümkün olmamakla birlikte alınması gereken çok önemli dersler var.

●HerÅŸeyden önce hiçbir insan tüketim toplumunun kölesi veya tutsağı olmak zorunda deÄŸildir.

●Tüketim toplumuna meydan okuyan tüm insanlar, özellikle asgari ücretle çalışan veya daha az geliri olan insanlar, organize edilen tüm özel günlerde hiçbir harcama yapmamayı, hediye almamayı düÅŸünebilir.

●AÅŸk ve sevginin ölçüsü alınan hediyelerin deÄŸeri ile ölçülemez.AÅŸk ve sevgi para ile ifade edilmeleri mümkün olmayan, insanların ancak yüreklerinde hissedilebilen deÄŸerlerdir.

●Ä°nsanların kendilerini özel hissetmeleri için arabaların markasına veya motor gücüne, oturulan evlerin metrakaresinin yüksekliÄŸine, giyilen elbiselerin veya takılan gözlüklerin markasına, kullanılan bilgisayarların markasına veya iÅŸlemcilerinin gücüne gereksinimleri yoktur.

●Var ÅŸeklinde bir düÅŸünce ise, bir yanılsamadan ibarettir.

●Ä°nsanların kendilerini özel hissetmeleri için varolmalarının bilincine varmaları yeterli olup gerisi teferruattır.

* Mustafa KARAATMACA-1998-2006 Yılları Arasında Türk Telekom'da MüfettiÅŸ olarak görev yapmıştır. Halen Tapu Kadastro Genel MüdürlüÄŸü MüfettiÅŸidir