Deprecated: mysql_connect(): The mysql extension is deprecated and will be removed in the future: use mysqli or PDO instead in /home/umitseno/telekomculardernegi.org.tr/ayarlar.php on line 7

Deprecated: mysql_escape_string(): This function is deprecated; use mysql_real_escape_string() instead. in /home/umitseno/telekomculardernegi.org.tr/ayarlar.php on line 24

Deprecated: mysql_escape_string(): This function is deprecated; use mysql_real_escape_string() instead. in /home/umitseno/telekomculardernegi.org.tr/haberdetayi.php on line 24

Deprecated: mysql_escape_string(): This function is deprecated; use mysql_real_escape_string() instead. in /home/umitseno/telekomculardernegi.org.tr/haberdetayi.php on line 27
ADANA, ÇEKİL ARADAN | Telekomcular Derneği
 
 
ADANA, ÇEKİL ARADANADANA, ÇEKİL ARADAN

Tarih: 2017-02-13

aljazeera.com.tr sitesinde Åžehirlerarası eski memurelerinden Ä°clal KARÇE ile yapılmış çok güzel bir röportaj yayınlandı. Bu haberi hazırlayan Sayın BaÅŸak Çubukçu ve Sibel Denizmen'e ve haberi yayınlayan aljazeera.com.tr sitesine teÅŸekkür ederek, bilgilerinize sunuyoruz.


ADANA, ÇEKÄ°L ARADAN

Salonun en görünen yerinde. GiriÅŸte saÄŸda. Ona ayrılan fiskosun üzerinde. Tek başına. Ekibin diÄŸer üyeleri yok. Kalem de, not defteri de çoktan çekmecede uykuda. Ona kucak açan bir tek beyaz dantel. Belli ki uzun zamandır ne arayanı var ne de arananı. Eski debdebeli günler artık geride kaldı.

Ä°ster çevirmeli, ister tuÅŸlu, isterse daha da geriye gidelim, manuel santralli dönemlerdeki yeri kalmadı telefonların. Bir dönem, uÄŸruna saatlerin harcandığı, adların yazıldığı, uzun kuyrukların oluÅŸtuÄŸu bir araç, bir ihtiyaçtı. Evlere geldiÄŸi dönemde de, parmaklar özellikle akÅŸam saatlerinde iÅŸlemeye baÅŸlardı. Karşı taraf da buna karşılık aynı saatlerde evde hazır beklerdi. Tek bir ‘ALO’ demek için ne büyük incelik...

Sabit telefonun tahtı, önce cep telefonlarıyla daha sonra da akıllı telefonlarla sallandı. Akıllı telefonlar, hayatın her yerinde. Evde, iÅŸte, hatta uyku arefesindeki 3-5 dakikada. Genç kuÅŸak için sorun yok. Hatta günlük hayatın bir parçası.

Peki, eski kuÅŸak için durum aynı mı?

60’lı,70’li yıllarda PTT’de manuel santral memuresi olan Ä°clâl Karçe, ÅŸu anki durumdan hiç memnun deÄŸil. Eski ile bugünü karşılaÅŸtırıyor. Ona göre eski zordu, karmaşıktı ama her ÅŸey daha sakin ve sıcaktı.

Ä°clâl Karçe, akıllı telefonların insanları esir aldığı ve iletiÅŸimi engellediÄŸi düÅŸüncesinde. Aynı çatı altında bile sohbetin artık mümkün olmadığını söylüyor. Bayram ve kandillerde gelen mesajlara ayrı bir tavır geliÅŸtirmiÅŸ durumda. “Kimse kimseye hâl hatır sormaz oldu” diyor. 

Karçe: Ä°ÅŸe girmeden önce telefonla konuÅŸmadım. Telefonu elime almamıştım. Zenginlerde vardı. Telefon lükstü. Telefon olan ev de zengindi.

 
“Zor ve karmaşık yıllar”

Ä°clâl Karçe, 1951 doÄŸumlu. PTT’ye 18 yaşında girdi. Kurumda 25 yıl 6 ay çalıştı. 1995’te telekomünikasyon ve posta hizmetlerinin birbirinden ayrılmasıyla resmi olarak Türk Telekom emeklisi oldu.

Erzurumlu bir ailenin kızı. Ä°çine kapanık, utangaç, sıkılgan. Kalabalık ortamlara girme konusunda sıkıntı yaÅŸayan bir genç kız. Çalışma yaşına geldiÄŸine karar verdiÄŸinde komÅŸuları, annesi Zafer Hanım’a, Ä°stanbul Sirkeci’deki Büyük Postane’de santral memurluÄŸu için açılan sınavlardan bahsediyor. Sadece kadınların çalışıyor olması hem kendisini, hem de annesini teÅŸvik ediyor.

Santral memurluÄŸuna baÅŸlaması, 21 Ocak 1969. Hayatında telefonla da ilk kez o tarihte tanışıyor, telefonu ilk kez eline o tarihte alıyor. Telefon, tabii o zaman lüks. Sadece zenginlerin evinde var.

60’lı, 70’li yıllar Türkiyesi’nde telefon alt yapısı sıkıntılı. Manuel santraller var. Åžebeke de sınırlı, hat da. GörüÅŸmeler için taleplerin yapıldığı, evde telefonu olmayanların Sirkeci Postanesi’nde uzun kuyruklar oluÅŸturduÄŸu dönemler.

Ä°ÅŸte böyle bir dönemde masaya oturdu Ä°clâl Karçe. Bilinmeyen numaralar, ÅŸehirlerarası hatlar gibi servislerde çalıştı.

“Senelerce biz bununla abonelere cevap verdik. Bu sistemde tam 12 yıl çalıştım. Ä°ÅŸe girdiÄŸimde, büyük bir salona girdiÄŸimizde pozisyonlar vardı. Biz bunlara pozisyonlar diyoruz. Lambalar yanıyordu hep. Lambalar yanıyor, fiÅŸlerle apellere giriyoruz. Karşımıza Bursa, Ä°zmir, Ankara çıkıyordu. 'Ä°stanbul bana ÅŸu numarayı verebilir misin?' diyordu. Meselâ atıyorum, Diyarbakır yanıyor. Apeli giriyorduk, kulaklık var başımızda. 'Diyarbakır, buyur.' 'Ä°stanbul, bana ÅŸu ÅŸu numarayı verir misin?' diyordu. TuÅŸlarla çeviriyorduk. KonuÅŸma baÅŸladıktan sonra aradan çıkıyorduk.”

Ä°clâl Karçe: Telefon almak kolay deÄŸildi. Ablam 15 yıl sonra aldı. Yazılmış, ÅŸebeke yok. Biz, PTT mensubu olduÄŸumuz için 5 yıl sonra aldık.
 

 “Adana, çekil aradan!”

YoÄŸun bir mesaiyle geçen yıllar. Aboneleri de mutlu etmek kolay deÄŸildi. Telefon görüÅŸmeleri sırasında yaÅŸanan sıkıntılar, doÄŸrudan santral memurlarına fatura ediliyordu. Karçe, “Adana, çekil aradan!” cümlesinin hikâyesinin de yine böyle bir zamanda ortaya çıktığını anlatıyor.

“Åžimdi ben, Adana’dan Ceyhan veya Osmaniye’yi istemiÅŸim. Adana bana Osmaniye’yi veriyor. Ben konuÅŸurken baÅŸka Adana memuru giriyor, Osmaniye’den numara alacak. 'Adana girme araya, ben Ä°stanbul, görüÅŸüyorum, girme. Yıldırım konuÅŸmam var, acelem var, çık aradan Adana!' diyorum, o bana bağırıyor, '10 dakika oldu, 25 dakika oldu' diye. Bu arada kavga çıkıyor, kanalı kesiyor. Åžeflerimizi devreye girerdi. Karışık, ama çok zevkliydi. Eski günleri çok özlüyorum, keÅŸke o haberleÅŸmeler olsaydı.”

Karçe, dünle bugünü rahatlıkla karşılaÅŸtırabiliyor. Dün için karmaşık ve zordu diyor. Bugün için de akıllı telefonların hayatımızı esir aldığını ifade ediyor. Ona göre, teknoloji geliÅŸti ama insan iliÅŸkileri koptu.
 

“Ä°nsanlar koptu birbirinden”

Eski günleri özlüyor. Mesafelerin, iletiÅŸime engel olmadığı zamanları… Ä°clâl Karçe, evdeki telefonunun çalmamasından dert yanıyor. "Sıcak sohbetlerin yerini mesajlaÅŸma aldı" diyor. Bayram ve kandillerde gelen mesajlara ayrıca tepkili.

“O zaman tabii, haberleÅŸme çok zordu. Niye zordu? Ä°nsanlar çok sıra bekliyorlardı. Sabahleyin yazılıyor, akÅŸama kadar bekliyor, yine çıkmıyor, iptal oluyordu konuÅŸmaları. Åžimdi hiç gerek yok. Basıyorsun, anında dünyanın neresinde olursa olsun istediÄŸiniz kiÅŸiyle konuÅŸuyorsun. Åžimdi kolay, ama ben o yılları özlüyorum. Ä°nsanlar birbirine yakındı, sıcaktı. Åžimdi haberleÅŸme kolay olunca birbirinden koptu, uzaklaÅŸtı yani.”

Karçe: MisafirliÄŸe gidiyorsun. Herkes bir kenara çekilmiÅŸ, elinde telefon.
 

 “FotoÄŸraf çekmeyi biliyorum ama yollayamıyorum”

Karçe, 1994 yılında emekli oldu. Manuel santralle baÅŸladığı ‘iletiÅŸim’ serüveni ÅŸimdi akıllı telefonla devam ediyor. OÄŸlunun baskısıyla aldığını anlatıyor. Sosyal medyaya katılımı sınırlı. Daha çok Facebook kullanıyor. PTT’deki arkadaÅŸlarıyla buradan haberleÅŸiyor. Belli aralıklarla da toplanıyorlar.

Onun sınavı asıl bugün. Ä°clâl Karçe, mesaj yazarken, yorum yaparken zorlanıyor. Özellikle de büyük-küçük harf deÄŸiÅŸimini yapamadığını, kelimeler arasına boÅŸluklar veremediÄŸini söylüyor.

“Åžimdi internet hepsini solladı. Facebook denilen ÅŸey var, Twitter var, bir takım bilmem ÅŸeyler var. Youtube var, Instagram var. Ben, sadece Facebook’u kullanıyorum. Mesaj okumayı biliyorum ama mesaj yazamıyorum. Yazıyorum ama aralık veremiyorum. BitiÅŸik yazıyorum. Büyük harf, küçük harf sorunlu oluyor. Yapboz yapboz, biraz sıkılıyorum. FotoÄŸraf çekiyorum ama yollayamıyorum. Hatta, kızım Pınar Kıbrıs’a gitti. Oradan canlı yayın yapmaya baÅŸladı. ‘Kızım seni seyrediyorum’ yazayım derken, ‘Sefan olsun’ diye yazdım, ara veremedim. Sonra da bir baktım Facebook’u silmiÅŸim.”

Karçe, akıllı telefon kullanıcısı ama birçok uygulamayı kullanmayı bilmiyor.
 

50 yıl içinde çok ÅŸey deÄŸiÅŸti. Telefon, eskiden mesafeleri kapatan bir araçtı. Åžimdiyse… Karçe, kolay ÅŸeyin kıymeti olmadığı görüÅŸünde.

“Kolay ÅŸeyin kıymeti olmuyor demek ki. Otobüslerde, tramvayda yolda giderken herkesin elinde telefon. Kimse kimseyle konuÅŸmuyor. Evde bile. Her odada, hepimiz. 3 kiÅŸiyiz. Her odada birimiz. Hepimizin elinde telefon, ancak mutfakta karşılaşıyoruz, birbirimizi görüyoruz. Bir ÅŸey soruyorum, 'Ay sonra, ÅŸimdi iÅŸim var' diyor. Oyun oynuyorlar, insanlar kopmuÅŸ. Herkes ona odaklanmış.”

 

Haberin orjinalinÄ° okumak için TIKLAYINIZ  

Bu Haber 4211 defa okunmuÅŸtur.
ERDOĞAN GÜMÜŞ YAZDI: PTT PUL
BİR TELGRAFIN DÜŞÜNDÜRDÜKL
HAYALÄ° CÄ°HAN DEÄžER
BALKANLARDA BÄ°R AÅžK HÄ°KAYESÄ°
1990´LI YILLARDA BATMAN&ac
ADANA, ÇEKİL ARADAN
NUTUK´TA TELGRAF VE TELGRAFÇIL
TEKNOLOJİ TARİHİNDEN EN ÖNEM
POSTA VE TELEKOMÃœNÄ°KASYONDA Ä°
ANTALYA TELGRAFHANESÄ° GERÇEÄžÄ
NOSTALJİ; PTT SPOR KULÜBÜ
PTT TARÄ°HÄ°NÄ°N Ä°LK BÃœYÃœK YO
KUTLUCA (KUŞÇALI) TELGRAFHANES
POSTANE Ä°ÅžGALLERÄ° III
POSTANE Ä°ÅžGALLERÄ° (2)
POSTANE Ä°ÅžGALLERÄ° (I)
FOTOÄžRAFLARLA NOSTALJÄ°
İZMİR TELEFON ŞİRKETİNİN D
İZ BIRAKAN PTT’CİLER 4: ORH
PTT-TELEKOM TARÄ°HÄ°NDEN FOTOÄžR
BU KATEGORÄ°DEKÄ° DÄ°ÄžER HABERLER
 
  Copyright © 2006-2011 Telekomcular Dernegi
Web sitesinde yer alan yazi,resim ve materyaller izinsiz kullanilamaz,kopyalanamaz!