Deprecated: mysql_connect(): The mysql extension is deprecated and will be removed in the future: use mysqli or PDO instead in /home/umitseno/telekomculardernegi.org.tr/ayarlar.php on line 7

Deprecated: mysql_escape_string(): This function is deprecated; use mysql_real_escape_string() instead. in /home/umitseno/telekomculardernegi.org.tr/ayarlar.php on line 24

Deprecated: mysql_escape_string(): This function is deprecated; use mysql_real_escape_string() instead. in /home/umitseno/telekomculardernegi.org.tr/haberdetayi.php on line 24

Deprecated: mysql_escape_string(): This function is deprecated; use mysql_real_escape_string() instead. in /home/umitseno/telekomculardernegi.org.tr/haberdetayi.php on line 27
BALKANLARDA BÄ°R AÅžK HÄ°KAYESÄ° | Telekomcular DerneÄŸi
 
 
BALKANLARDA BÄ°R AÅžK HÄ°KAYESÄ°BALKANLARDA BÄ°R AÅžK HÄ°KAYESÄ°

Tarih: 2017-08-18


Modern Çağın Hüzünlü Bir AÅŸk Hikayesi

Perihan TUNÇBÄ°LEK

Çağımız yeni mitler yaratmak için uygun mu bilmiyorum? Ancak Makedonya’nın Manastır ÅŸehrine gittiÄŸiniz zaman Türkler arasında çağımıza uygun mitolojik bir söylenti ile karşılaşırsınız. Mustafa Kemal Atatürk ile Manastırlı Eleni Karinte arasında yaÅŸandığı iddia edilen bir aÅŸk hikayesi bazı Makedon yazarlar tarafından da dile getiriliyor. Gerçek mi, yoksa Atatürk’ün manevi gücünün yarattığı modern çağın mitolojisi mi bilinmez ama “olsaydı ne güzel olurdu” denilen bu söylenceden bahsetmek istiyorum.

Manastır ÅŸehri Selanik, Ä°stanbul ve Sofya gibi Atatürk’ün hayatında yer tutan önemli ÅŸehirlerden birisi. Makedonya’nın baÅŸkenti Üsküp’ten sonra ülkenin ikinci büyük ÅŸehri olan Manastır, bugün Makedonya elektrik enerjisinin yüzde 80 karşılayacak büyüklükte bir sanayi ÅŸehri. Osmanlı’nın bölgeden çekilmesi sonrası Bitola adı verilen ÅŸehirde, Yugoslavya’yı Tito’nun yönettiÄŸi dönemde Manastır adının kullanılması dahi yasaklanmış. Ancak bugün Türkiye'den turizmin önemli merkezlerinden biri haline gelen Manastır ÅŸehri için, hem Bitola adı hem de Manastır adı aynı anda kullanıyor.

Özellikle Osmanlı idaresinde olan Rumeli’nin son yıllarında Manastır diplomatların yaÅŸadığı ÅŸehir olarak anılıyor ve Balkanların bölüÅŸülmesindeki tüm ince hesaplar, baÅŸkaldıranların oluÅŸturduÄŸu büyük organizasyonlar bu ÅŸehirde yapılıyor. 1936 Vranyevçe doÄŸumlu,  yazar Çane Zdravkovski savaÅŸ döneminde yaÅŸanan tüm bu geliÅŸmeleri, Manastır ÅŸehri hikayeleriniKonsoloslar Åžehri adılı bir kitapta topluyor. Ve yine aynı yazar Mustafa Kemal’in Manastırlı Eleni ile yaÅŸadığı aÅŸkı Balkonun Altında Serenatkitabında senaryolaÅŸtırıyor. Benzer ÅŸekilde yazar Dr. Trayko Ognenovski ve Balkanların ilk fotoÄŸrafçısı Milton Manaki’de bu aÅŸkın varlığına ÅŸahitlik ediyorlar. Ayrıca senaryo yazarı ve rejisör Tarık Dursun K. “Mustafa” adlı senaryosun da Mustafa Kemal ve Eleni Karinte aÅŸkına yer vererek kulaÄŸa hoÅŸ gelen bu romantik söylenceyi güçlendiriyor.

FotoÄŸrafçı Milton Manaki Mustafa Kemal’i ilk olarak görevli olduÄŸu Manastır’daki askeri törende görüyor. Askeri liseyi tamamlayan öÄŸrencilerin diploma töreni sırasında en baÅŸarılı öÄŸrenci olmasına raÄŸmen adının ikinci olarak söylenmesine kızan Mustafa Kemal’in dik baÅŸlılığı, Milton Manaki’nin dikkatini çekiyor. Daha sonra Manastır’a KolaÄŸası (Kıdemli Yüzbaşı) olarak gelen ve Askeri Ä°dadi’de yöneticilik yapan Mustafa Kemal’i ortak arkadaÅŸları vasıtasıyla daha yakından tanıma fırsatı buluyor. Manaki hatıralarında Mustafa Kemal’i ÅŸöyle anlatıyor:

Askeri Ä°dadi’de kendini çok yalnız hissediyordu. Kent Kütüphanesinde Fransız yazarlarının eserlerini okuyarak vakitlerini deÄŸerlendiriyordu. Fransızcası mükemmeldi. Bir özelliÄŸi de, halklar arasında ayrım yapmamasıydı. Bu da kendisini sevdirmek için yeterli oldu.”

Milton Manaki anılarında, Mustafa Kemal’in öÄŸrenim gördüÄŸü askeri lisenin 3. Ordu bünyesinde olduÄŸunu, ordunun her sene ÅŸehrin ana caddesinde resmi geçit yaptığını, bugün Åžirok Sokak olarak anılan bu ana cadde üzerinde ÅŸehrin zenginlerinin yaÅŸadığını (ki Türk turistlerin özellikle götürüldüÄŸü bu sokakta Eleni’nin geçmiÅŸte yaÅŸadığı ev, Atatürk’ün de sevdiÄŸi kadına serenat yaptığı söylencesi nedeniyle özellikle tanıtılıyor), her askeri geçit sırasında insanların balkonları, pencereleri çiçekler, flamalar ve desenli renkli halılarla doldurduÄŸunu ve herkesin askerlere büyük sevgi gösterisinde bulunduÄŸunu yazıyor. Ve yine hikaye bu ya, resmi geçit esnasında henüz on üç yaşında olan Eleni’de balkondaymış. Gözü de kortejin hep ikinci sırasında yürüyen ciddi görünümlü yakışıklı bir gencin üzerindeymiÅŸ. Kızın bu dikkatli bakışı esnasında Mustafa Kemal aniden gözlerini onun olduÄŸu balkona çevirmiÅŸ ve ilk aÅŸk kıvılcımı bu bakışla alevlenmiÅŸ.

Mustafa Kemal okulu bitirdikten bir süre sonra Manastır’dan ayrılmış. Yedi yıl sonra 1907 yılında Manastır Ä°dadisine yönetici olarak dönmesi bu aÅŸkın gerçek anlamda baÅŸlangıcı olmuÅŸ. O günlerde zengin Hıristiyan aileler belirli zamanlarda ÅŸehrin önde gelen seçkin ailelerine ziyafetler verirlermiÅŸ. Bu ziyafetlere bazı Türk memurları da çaÄŸrılırmış, Mustafa Kemal de bu davetlere kentin Emniyet MüdürlüÄŸünde görevli amcası Adem Efendi vasıtasıyla gidiyormuÅŸ. Karinta’la ailesiyle amcası vasıtasıyla tanışmış. Ä°lk görüÅŸtüklerinde Eleni doÄŸumgünü kutluyormuÅŸ ve ilk yakınlaÅŸma o zaman olmuÅŸ.

“Hatırlıyorum olay ÅŸehirde büyük yankı uyandırdı. Durum Valiye kadar intikal etti. Bir Hıristiyan’ın bir Türk’e varması hoÅŸ karşılamayan Piskoposluk devreye girdi. Bu arda skandalın örtbas edilmesi için Eleni Lerin’e, (ÅŸimdiki adıyla Florina’ya) gönderildi. Sonra da evlendirildi.”

Milton Manki bu kısa görüÅŸmenin bile ÅŸehirde kıyametin kopmasına neden olduÄŸunu, dindar, mutaassıp bir ailenin kızı olan Eleni’nin aÅŸkını içine gömdüÄŸünü, geçici olarak sürgün gönderildiÄŸi Lerin’de evlenip ailesinin istekleri doÄŸrultusunda hareket ettiÄŸini, hatta bu arada Mustafa Kemal’in de ÅŸehir sosyetesi arasında dilden dile dolaÅŸan dedikodu nedeniyle ihtar aldığını, ancak emniyet müdürlüÄŸünde görevli amcası sayesinde bu durumun kayıtlara geçmediÄŸini, yine anılarında anlatıyor.

Åžair ve yazar Çane Zdravkovski Balkonun Altında Serenat adlı kitabında bu aÅŸkı ve ilk karşılaÅŸmayı, buluÅŸmalarını, Mustafa Kemal’in evinin balkonundaki Eleni’ye yaptığı aÅŸk serenatını uzun uzadıya anlatılıyor kitabında. Kitapta iki farklı kültüre sahip Hristiyan ve Müslüman gençler arasında yaÅŸanan bu yakınlaÅŸmanın günümüzde de olduÄŸu gibi büyük tepkiyle karşılandığını belirtiyor. Gençler sevginin gücü ile bu önyargıyı yıkmak istemiÅŸ, Mustafa Kemal’e çok aşık olduÄŸu Eleni’yi kaçırmış. Bu olay ÅŸehirde çok büyük yankı uyandırmış, Eleni’nin zengin babası kendi nüfuzunu ve Yunan Piskoposunun yetkisini kullanarak, baldızının evine sığınan gençleri gizli sığınaklarında yakalamış. Mustafa Kemal’in elinden kızını alan baba, Eleni’yi mutsuz bir evliliÄŸe mahkum etmiÅŸ. Mustafa Kemal de bu olayın sonunda Manastır’dan ayrılmak zorunda kalmış. Eleni evli olmasına raÄŸmen Mustafa Kemal’e aÅŸk mektupları göndermiÅŸ, ancak Mustafa Kemal Eleni’yi bir daha hiç görmemiÅŸ ve aramamış. Hatta Balkanların Romeo ve Juliet’i olarak anılan bu aÅŸkın belgesi olan mektubun fotokopisi Manastır Müzesini dolaÅŸan Türk turistlere geçmiÅŸ yıllarda dağıtılırmış.

Özellikle Balkanlara veya Makedonya’ya turist olarak giderseniz yerel rehberler mutlaka Atatürk ve Eleni Karinte’nin bu aÅŸkından bahsederler. Ve Eleni’nin Åžirok sokakta yaÅŸadığı evin Türkiye hükümetleri tarafından neden müze yapılmadığı sorgulanır. Ancak Türkiye’den turistlerinin hoÅŸuna giden bu aÅŸk hikayesinde resmi belgeler olmadığı gerekçesiyle hükümetler düzeyinde sahip çıkan olmamış. Modern çağın bu aÅŸkı hikâyesiyle ilgili ayrıntıları geçen Haziran ayında HaydarpaÅŸa Garında gerçekleÅŸtirilen 9.Kadıköy Kitap Fuarında gazeteci Musa Ağıcık kitaplarını imzaladığı stantta ettiÄŸimiz sohbet sonunda ulaÅŸtım.

Bu makalenin konusu olan anlatının ayrıntılarını Musa Ağıcık ve Dr. Azmi Koçak’ın Atatürk’ün Ä°lk AÅŸkı, Manastırlı Eleni adlı, 2017’de Demos yayınlarından çıkan kitabından aldım. Yine aynı kitapta Gazeteci Dimitar Dimitrovoski Atatürk ve Karinte’nin aÅŸklarının gerçeÄŸi ve kuruntular adlı makalesinde Balkanların Romeo ve Jüliet’i olarak anılan bu aÅŸk hikayesinin Eleni Karinte’nin hayatta olan bazı yakınları tarafından da doÄŸrulandığını, ancak bu aÅŸkın kanıtlanması için resmi belgelerin olması gerektiÄŸini, Atatürk ile Eleni Karinte arasında yaÅŸandığı iddia edilen yüzyıllık aÅŸk hikayesinin en çok Türkiye’den gelen turistleri memnun ettiÄŸini, Makedonyalıların ise bu hikayeye inanmadıklarını söylüyor.

Biz yine de benim gibi Balkanlar aşığı olan gazeteci yazar Musa Ağıcık ile bu aÅŸk hikayesinde yeni belgelere ulaşılmasını ve en azından yüzyıl daha Eleni ile Mustafa Kemal’in aÅŸkının dilden dile dolaÅŸmasını diledik. 

Bu Haber 2880 defa okunmuÅŸtur.
ERDOĞAN GÜMÜŞ YAZDI: PTT PUL
BİR TELGRAFIN DÜŞÜNDÜRDÜKL
HAYALÄ° CÄ°HAN DEÄžER
BALKANLARDA BÄ°R AÅžK HÄ°KAYESÄ°
1990´LI YILLARDA BATMAN&ac
ADANA, ÇEKİL ARADAN
NUTUK´TA TELGRAF VE TELGRAFÇIL
TEKNOLOJİ TARİHİNDEN EN ÖNEM
POSTA VE TELEKOMÃœNÄ°KASYONDA Ä°
ANTALYA TELGRAFHANESÄ° GERÇEÄžÄ
NOSTALJİ; PTT SPOR KULÜBÜ
PTT TARÄ°HÄ°NÄ°N Ä°LK BÃœYÃœK YO
KUTLUCA (KUŞÇALI) TELGRAFHANES
POSTANE Ä°ÅžGALLERÄ° III
POSTANE Ä°ÅžGALLERÄ° (2)
POSTANE Ä°ÅžGALLERÄ° (I)
FOTOÄžRAFLARLA NOSTALJÄ°
İZMİR TELEFON ŞİRKETİNİN D
İZ BIRAKAN PTT’CİLER 4: ORH
PTT-TELEKOM TARÄ°HÄ°NDEN FOTOÄžR
BU KATEGORÄ°DEKÄ° DÄ°ÄžER HABERLER
 
  Copyright © 2006-2011 Telekomcular Dernegi
Web sitesinde yer alan yazi,resim ve materyaller izinsiz kullanilamaz,kopyalanamaz!